فَاَرْسَلَ فِرْعَوْنُ فِي الْمَدَٓائِنِ حَاشِر۪ينَۚ
فَاَرْسَلَ فِرْعَوْنُ فِي الْمَدَٓائِنِ حَاشِر۪ينَۚ
Fiil cümlesidir. فَ istînâfiyyedir. اَرْسَلَ fetha üzere mebni mazi fiildir.
فِرْعَوْنُ fail olup gayri munsariftir. Çünkü kendisinde hem alemlik (özel isim olma vasfı) ve hem de ucmelik vasfı (yani Arapça olmama vasfı) bulunmaktadır.
Gayri munsarif isimler: Kesra (esre) ve tenvini alamayan isimlerdir. Gayri munsarif isimler esre yerine fetha alırlar. Yani bu isimler ref halinde damme, nasb halinde fetha, cer halinde yine fetha alırlar. Gayri munsarif “memnu’un mine’s-sarf (اَلْمَمْنُوعُ مِنَ الصَّرفِ)” da denir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
فِي الْمَدَٓائِنِ car mecruru اَرْسَلَ fiiline mütealliktir. حَاشِر۪ينَ mef’ûlun bih olup nasb alameti ي’dir. Cemi müzekker salim kelimeler harfle îrablanır.
اَرْسَلَ fiili sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Fiil if’âl babındandır. Sülâsîsi رسل ’dir.
İf’al babı fiile tadiye (geçişlilik) kesret, haynunet (zamanı gelmesi), sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul, temkin (imkân sağlamak), vicdan (bir vasıf üzere bulmak) mutavaat (tef’il babının dönüşlülüğü), tariz (arz etmek, maruz bırakmak) manaları katar. Bazen de fiilin mücerret manasını ifade eder.
حَاشِر۪ينَ sülâsi mücerredi حشر olan fiilin ism-i failidir.
İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
فَاَرْسَلَ فِرْعَوْنُ فِي الْمَدَٓائِنِ حَاشِر۪ينَۚ
فَ istînâfiyyedir. Ayetler arasında meskutun anh mevcuttur. Ayet müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.
فِي الْمَدَٓائِنِ ifadesindeki ف۪ي harfinde istiare-i tebeiyye vardır. ف۪ي harfindeki zarfiyet manası dolayısıyla şehirler, içine girilebilen maddi bir şeye benzetilmiştir. Burada ف۪ي harfi kendi manasında kullanılmamıştır. Çünkü şehir hakiki manada zarfiyeye yani içine girilmeye müsait değildir. Ancak bütün şehirlerin her yerini ifade etmek üzere bu harf kullanılmıştır. Câmi’, her ikisindeki mutlak irtibattır.
İsm-i fail kalıbında, mef’ûl olan حَاشِر۪ينَۙ ’deki tenvin kesret ve nev ifade eder.
Fiil cümlesinde yer alan ism-i fail ise hudûs ve yenilenme anlamı ifade eder. (Muhammed Rızk, Dr. Öğr. Üyesi, Hitit Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Arap Dili ve Belagati Anabilim Dalı, Kur’an-ı Kerim’de İsm-i Fâil’in İfade Göstergesi (Manaya Delâleti, Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi)
Gece çıktıklarını haber alınca "şehirlere toplayıcılar” yani onları takip etmek için asker toplayanları gönderdi demektir. (Beyzâvî)
Cümlelerin zahiri (görünen) düzeni, başındaki ف ’nin وأوْحَيْنا إلى مُوسى [Ve Musa'ya vahyettik. (Şuara Suresi, 52)] cümlesine takip manasında olduğunu göstermektedir. (Âşûr)
المَدائِنِ kelimesindeki tarif istiğrak içindir yani Mısır ülkesinin şehirlerini kapsar. Bu mana dolayısıyla istiğrak-i örfîdir yani firavunun yönetimindeki ya da yollarının yakınındaki şehirler kastedilmiştir. (Âşûr)