Ayet | Kelime | Anlamı |
---|---|---|
|
نَجَّيْنَاكُمْ | sizi kurtarmıştık |
|
فَأَنْجَيْنَاكُمْ | sizi kurtarmış |
|
نَجْوَاهُمْ | gizli konuşmalarının |
|
يُنَجِّيكُمْ | sizi kurtarıyor |
|
أَنْجَانَا | bizi kurtarırsa |
|
يُنَجِّيكُمْ | sizi kurtarıyor |
|
فَأَنْجَيْنَاهُ | biz de kurtardık |
|
فَأَنْجَيْنَاهُ | O’nu kurtardık |
|
فَأَنْجَيْنَاهُ | biz de onu kurtardık |
|
نَجَّانَا | bizi kurtardı |
|
أَنْجَيْنَاكُمْ | biz sizi kurtarmıştık |
|
أَنْجَيْنَا | biz de kurtardık |
|
وَنَجْوَاهُمْ | ve gizli konuşmalarını |
|
أَنْجَيْتَنَا | bizi kurtarırsan |
|
أَنْجَاهُمْ | kurtarır onları |
|
فَنَجَّيْنَاهُ | ancak biz onu kurtardık |
|
وَنَجِّنَا | ve bizi kurtar |
|
نُنَجِّيكَ | kurtaracağız |
|
نُنَجِّي | kurtarırız |
|
نُنْجِ | kurtarmak |
|
نَجَّيْنَا | kurtardık |
|
وَنَجَّيْنَاهُمْ | ve onları koruduk |
|
نَجَّيْنَا | kurtardık |
|
نَجَّيْنَا | kurtardık |
|
أَنْجَيْنَا | kurtardığımız |
|
نَاجٍ | kurtulacağını |
|
نَجَا | kurtulanı |
|
نَجِيًّا | fısıldaşarak |
|
فَنُجِّيَ | ve kurtarıldı |
|
أَنْجَاكُمْ | sizi kurtardı |
|
لَمُنَجُّوهُمْ | onları kurtaracağız |
|
نَجْوَىٰ | fısıldaşırken |
|
نَجَّاكُمْ | sizi kurtarıp çıkarınca |
|
نَجِيًّا | özel konuşmak için |
|
نُنَجِّي | kurtarırız |
|
فَنَجَّيْنَاكَ | seni kurtarmıştık |
|
النَّجْوَىٰ | konuştular |
|
أَنْجَيْنَاكُمْ | biz sizi kurtardık |
|
النَّجْوَى | aralarındaki konuşmayı |
|
فَأَنْجَيْنَاهُمْ | onları kurtardık |
|
وَنَجَّيْنَاهُ | ve onu kurtardık |
|
وَنَجَّيْنَاهُ | ve onu kurtardık |
|
فَنَجَّيْنَاهُ | kendisini kurtarmıştık |
|
وَنَجَّيْنَاهُ | ve onu kurtardık |
|
نُنْجِي | biz kurtarırız |
|
نَجَّانَا | bizi kurtaran |
|
وَأَنْجَيْنَا | ve kurtardık |
|
وَنَجِّنِي | ve beni kurtar |
|
فَأَنْجَيْنَاهُ | biz de onu kurtardık |
|
نَجِّنِي | beni kurtar |
|
فَنَجَّيْنَاهُ | biz de onu kurtardık |
|
وَأَنْجَيْنَا | ve kurtardık |
|
فَأَنْجَيْنَاهُ | biz de onu kurtardık |
|
نَجِّنِي | beni kurtar |
|
نَجَوْتَ | kurtuldun |
|
فَأَنْجَيْنَاهُ | fakat onu kurtardık |
|
فَأَنْجَاهُ | fakat onu kurtardı |
|
لَنُنَجِّيَنَّهُ | onu kurtaracağız |
|
مُنَجُّوكَ | seni kurtaracağız |
|
نَجَّاهُمْ | onları salimen çıkarınca |
|
نَجَّاهُمْ | onları kurtarınca |
|
وَنَجَّيْنَاهُ | onu kurtarmıştık |
|
وَنَجَّيْنَاهُمَا | ve onları kurtardık |
|
نَجَّيْنَاهُ | onu kurtarmıştık |
|
وَيُنَجِّي | ve kurtarır |
|
النَّجَاةِ | kurtuluşa |
|
وَنَجَّيْنَا | ve kurtardık |
|
وَنَجْوَاهُمْ | ve gizli konuşmalarını |
|
نَجَّيْنَا | biz kurtardık |
|
نَجَّيْنَاهُمْ | onları kurtardık |
|
نَجْوَىٰ | gizli konuşan |
|
النَّجْوَىٰ | gizli gizli konuşmak- |
|
وَيَتَنَاجَوْنَ | ve gizli gizli konuşuyorlar |
|
تَنَاجَيْتُمْ | aranızda gizli konuştuğunuz |
|
تَتَنَاجَوْا | konuşmayın |
|
وَتَنَاجَوْا | (fakat) konuşun |
|
النَّجْوَىٰ | gizli konuşma |
|
نَاجَيْتُمُ | siz gizli konuşacağınız |
|
نَجْوَاكُمْ | gizli konuşmanızdan |
|
نَجْوَاكُمْ | gizli konuşmanızdan |
|
تُنْجِيكُمْ | sizi kurtaracak |
|
وَنَجِّنِي | ve beni kurtar |
|
وَنَجِّنِي | ve beni kurtar |
|
يُنْجِيهِ | kendisini kurtarsın |