Mushafta 6. sırada yer alan bu sûre 55. sırada nazil olmuş Mekkî bir sûre’dir.
Yüz altmış beş âyet-i kerîmedir.
Elhamdülillah ile başlar.
Böyle başlayan ve hepsi de Mekki olan beş sure vardır.
Bunlar; Fatiha, Enâm, Kehf, Sebe ve Fâtır Sureleridir.
Bunların herbirinin Fatiha’nın bir yeni bölümünün tefsirinin başlangıcı olduğu düşünülebilir.
Bu surede Allah’ın vahdaniyeti ve tevhid delilleri işlenir.
10. veya 11. yılda ve hepsi bir kerede nazil olmuştur. Maide suresinde ehli kitabın yiyecekleri ve cidali anlatılıyordu, burada da müşriklerin yiyecekleri ve cidali söz konusu olmuş.
En‘âm sûresi tevhid inancı açısından Bakara sûresiyle, peygamberliğin ispatı bakımından Âl-i İmrân sûresiyle, âhiret inancı açısından bir sonraki A‘râf sûresiyle, ahlâk ilkeleri bakımından İsrâ ve Lokmân sûreleriyle, eti yenilen ve yenilmeyen hayvanlara ait yasaklar açısından da bir önceki Mâide sûresiyle yer yer konu ve muhteva benzerlikleri gösterir.
Surenin iki özelliği vardır: Bu kadar uzun bir surenin tek seferde indirilmiş ve meleklerle (70 veya 100 bin melekle) indirilmesi. (Elmalılı Hamdi Yazır)
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir. Sûrede başlıca tevhide, adalete, peygamberliğe, ahirete dair meseleler ile küfrün ve batıl inançların reddi ve bazı temel ahlâk kuralları konu edilmektedir.(Kuran Yolu Tefsiri)