Kamer Sûresi 29. Ayet

فَنَادَوْا صَاحِبَهُمْ فَتَعَاطٰى فَعَقَرَ  ...

Derken, (kavmin en azgını olan) arkadaşlarını çağırdılar. O da işe koyuldu ve deveyi kesti.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 فَنَادَوْا çağırdılar ن د و
2 صَاحِبَهُمْ bir arkadaşlarını ص ح ب
3 فَتَعَاطَىٰ o da bıçağı çekti ع ط و
4 فَعَقَرَ (deveyi) kesti ع ق ر
 
Semûd, Sâlih peygamberin gönderildiği kavmin adıdır; Allah Teâlâ onları sınamak üzere mûcizevî özellik taşıyan bir dişi deve göndermiş, mevcut sudan dönüşümlü yararlanmaları yönünde bir kural koymuş, böylece onlar bir sınamaya tâbi tutulmuş, peygamberin Allah’­tan getirdiği buyruk ve yasaklara saygılı olduklarını davranışlarıyla ortaya koymaları için kendilerine bir fırsat tanınmıştı. Fakat onlar inançsızlıklarını açığa vuran bir davranış sergilediler ve zarar vermemeleri emredilen deveyi hunharca öldürdüler (bilgi için bk. A‘râf 7/73-79, Hûd 11/61-68; Şuarâ 26/141-159). 23. âyette (aynı şekilde 33. âyette) “uyarılar” diye çevrilen kelimeyi “uyarıcı açıklama ve öğütler” veya “uyarıcı peygamberler” mânasında anlamak mümkündür. 31. âyetin “hayvan ağılındaki kuru çalılar gibi” diye çevrilen kısmı, bu tamlamayı oluşturan kelimelerin değişik anlamları bulunduğu için, “ağılı çeviren çubukların döküntüleri; yanmış kemikler; köhnemiş duvardan dökülen topraklar gibi” mânalarla da açıklanmıştır (Taberî, XXVII, 103-104).
 

   Sahabe صحب :

  صاحِبٌ ister insan veya hayvan, ister yer veya zaman olsun bir şeyden ayrılmayandır. Bu birliktelik ister bedenle olsun -ki bu asıl ve en çok olanıdır- ister de yardım ve destekle olsun fark etmez. Yaygın kullanımda ise birine/bir şeye çok eşlik edip ondan ayrılmayan kişilerle ilgili kullanılır.

  مُصاحَبَةٌ ve إصْطِحابٌ kelimeleri toplanma/bir araya gelme anlamındaki kelimesinden daha beliğdirler. Çünkü musâhabe bu toplanış ve birlikteliğin uzun süreli olmasını gerektirir.

  İf'al babı kullanımı olan أصْحَبَ-إصْحابٌ şekli ise bir şeye bağlanmaktır. Bunun aslı da söz konusu şeyin sahibi olmaktır.  (Müfredat) 

  Kuran’ı Kerim’de çeşitli formlarda 97 defa geçmiştir. (Mu'cemu-l Mufehres)

  Türkçede kullanılan şekilleri sahip, ashab, sahabe, sohbet, musâhib ve musâhabedir. (Kuranı Anlayarak Okuma Rehberi) 

 

فَنَادَوْا صَاحِبَهُمْ فَتَعَاطٰى فَعَقَرَ

 

 

Fiil cümlesidir. Ayet  atıf harfi  فَ  ile mukadder istînâfa matuftur. Takdiri فتمادوا في ذلك ... فنادوا  (Bunda ısrar ettiler ve nida ettiler) şeklindedir.  

نَادَوْا  mahzuf elif üzere mukadder damme ile mebni mazi fiildir. Zamir olan çoğul و ‘ı fail olarak mahallen merfûdur.  صَاحِبَهُمْ  mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur. Muttasıl zamir  هُمْ muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur. 

فَ  atıf harfidir. تَعَاطٰى  fiili  ى üzere mukadder fetha ile mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri  هو ‘dir. 

فَ  atıf harfidir. عَقَرَ  fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ‘dir. 

نَادَوْا  sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Mufâale babındandır. babındadır. Sülâsîsi  ندى ’dir.   

Mufâale babı fiile müşareket (ortaklık), bir işi peşpeşe yapmak, teksir (çokluk, bir işi çok yapmak) gibi anlamlar katar.

 

فَنَادَوْا صَاحِبَهُمْ فَتَعَاطٰى فَعَقَرَ


Ayet, takdiri  فتمادوا في ذلك ... (Bunda ısrar ettiler) olan mukadder istînâfa  فَ  ile atfedilmiştir. Ayetler arasında meskutun anh mevcuttur.

Cümle, müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. 

Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Hâlidî, Vakafât, S.107)

صَاحِبَهُمْ kelimesi  نَادَوْا  fiilinin mef’ûludur.

Aynı üslupta gelen  فَتَعَاطٰى  ve فَعَقَرَ  cümleleri, atıf harfi  فَ  ile  فَنَادَوْا صَاحِبَهُمْ  cümlesine atfedilmiştir. Cümlelerin atıf sebebi hükümde ortaklıktır. Cümleler arasında manen ve lafzen mutabakat mevcuttur.

عَقْرُ , bir hayvanı ayağından biçerek devirip yıkmaktır. Bu suretle عَقَرَ ‘deveyi vurdu, öldürdü’ manasını ifade eder. (Elmalılı Hamdi Yazır)