مَا تَسْبِقُ مِنْ اُمَّةٍ اَجَلَهَا وَمَا يَسْتَأْخِرُونَۜ
Buradaki neslin Lût, Şuayb, Eyyûb ve Yûsuf peygamberlerin kavimleri olabileceği belirtilmiştir (Râzî, XXIII, 100). Esasen bu âyetlerde geçmişteki belirli peygamberlerin inanç mücadelesi hakkında bilgi verilmekten ziyade şu noktalara dikkat çekilmektedir: Yeryüzünde nesiller ve uygarlıklar birbirini izlemiş, her nesil Allah’ın değiştirilemez hükmüyle tayin ettiği ömrünü tamamlayınca ardından yeni bir nesil gelmiştir. Hz. Muhammed’e gelinceye kadar peygamberlik sürekli yenilenen bir kurum olmuştur. Peygamberlerinin davetlerini reddedip inkâr ve günahkârlıklarını sürdüren kavimler, ümmetler, bunun bedelini çeşitli felâketlere uğrayarak yok olup gitmekle ödemişlerdir. Kur’ân-ı Kerîm başka âyetlerde bu sonucu ilâhî bir yasa (sünnetullah) olarak gösterir.
مَا تَسْبِقُ مِنْ اُمَّةٍ اَجَلَهَا وَمَا يَسْتَأْخِرُونَۜ
مَا nefy harfi olup olumsuzluk manasındadır. تَسْبِقُ damme ile merfû muzari fiildir. مِنْ harf-i ceri zaiddir. اُمَّةٍ lafzen mecrur, تَسْبِقُ fiilinin faili olarak mahallen merfûdur.
اَجَلَهَا mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur. Muttasıl zamir هَا muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
وَ atıf harfidir. مَا nefy harfi olup olumsuzluk manasındadır. يَسْتَأْخِرُونَ fiili نَ ‘nun sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ‘ı fail olarak mahallen merfûdur.
يَسْتَأْخِرُونَ fiili, sülâsî mücerrede üç harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. İstif’âl babındadır. Sülâsîsi أخر ’dir.
يَسْتَأْخِرُونَ fiili, sülâsî mücerrede üç harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. İstif’âl babındadır. Sülâsîsi أخر ’dir. Bu bab fiile talep, tehavvül, vicdan, mutavaat, ittihaz ve itikat gibi anlamlar katar.مَا تَسْبِقُ مِنْ اُمَّةٍ اَجَلَهَا وَمَا يَسْتَأْخِرُونَۜ
Fasılla gelen ayet, önceki ayetteki قُرُوناً için sıfattır. مَا nefy harfidir. Cümle menfî muzari fiil sıygasında, faide-i haber talebî kelamdır.
تَسْبِقُ fiilinin faili olan مِنْ اُمَّةٍ ibaresindeki harfi cer zaiddir. Tekid ifade eder. اُمَّةٍ ‘deki tenvin, kıllet ifade eder. مِنْ harfi kelimeye ‘hiçbir’ anlamı katmıştır. Menfî siyakta nekre, umum ve şümule işarettir.
وَمَا يَسْتَأْخِرُونَۜ cümlesi, aynı üslupta gelerek makabline atfedilmiştir. Atıf sebebi tezattır.
مَا تَسْبِقُ مِنْ اُمَّةٍ اَجَلَهَا cümlesiyle وَمَا يَسْتَأْخِرُونَۜ cümlesi arasında mukabele sanatı,
تَسْبِقُ - يَسْتَأْخِرُونَۜ kelimeleri arasında tıbâk-ı îcab sanatı vardır.
يَسْتَأْخِرُونَۜ fiili, استفعال babındadır. Bu bab fiile talep, tehavvül, vicdan, mutavaat, ittihaz ve itikat gibi anlamlar katar. Ayetteki مَا edatının tekrarında ıtnâb ve reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır.
İkinci cümlede fail ve mef’ûl önceki cümleden anlaşıldığı için hazf edilmiştir. Bu ihtibâk sanatıdır.
İhtibâk, sözden düşürülmüş olan kelime veya ifadelerin, zikredilen kelime veya ifadeden hareketle tespit edilerek yerine konulmasıdır. (Suyûtî, İtkân, II, 831)
Hiçbir ümmet ecelini geçemez, yani helaki için belirlenen vakti geçemez, مِنْ edatı genelleme içindir. (Beyzâvî)
Her ne kadar mutlak zikredildiği zaman اَجَلَ kelimesiyle ölüm zamanının kastedildiği açık ise de, ayetteki bu ifadeyle, onların yaşama ve mükellef olma vakitleri kastedilmiş olabileceği gibi, o ümmetin ölüm ve helak edilme zamanları da kastedilmiş olabilir. (Fahreddin er-Razi)