وَقُلْ لِلَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ اعْمَلُوا عَلٰى مَكَانَتِكُمْۜ اِنَّا عَامِلُونَۙ
وَقُلْ لِلَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ اعْمَلُوا عَلٰى مَكَانَتِكُمْۜ
Fiil cümlesidir. وَ istînâfiyyedir. قُلْ sükun üzere mebni emir fiildir. Faili müstetir olup takdiri أنت ’dir.
الَّذ۪ينَ cemi müzekker has ism-i mevsûl, لِ harf-i ceri ile birlikte قُلْ fiiline müteallıktır. İsm-i mevsûlun sılası لَا يُؤْمِنُونَ ’dir. Îrabtan mahalli yoktur.
لَا nefy harfi olup olumsuzluk manasındadır. يُؤْمِنُونَ fiili, نَ ’un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ’ı fail olarak mahallen merfûdur.
Mekulü’l-kavli, اعْمَلُوا ’dur. قُلْ fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.
اعْمَلُوا kelimesi نَ ’un hazfıyla mebni emir fiildir. Zamir olan çoğul و ’ı fail olarak mahallen merfûdur.
عَلٰى مَكَانَتِكُمْ car mecruru اعْمَلُوا fiiline müteallıktır. Muttasıl zamir كُمْ muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
اِنَّا عَامِلُونَۙ
İsim cümlesidir. اِنَّ tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir, ismini nasb haberini ref eder.
نا mütekellim zamiri اِنَّ ’nin ismi olarak mahallen mansubdur.
عَامِلٌۜ kelimesi اِنَّ ’nin haberi olarak mahallen merfûdur.
وَقُلْ لِلَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ اعْمَلُوا عَلٰى مَكَانَتِكُمْۜ
İstinâfiye olarak fasılla gelen ayet, emir üslubunda talebî inşâî isnaddır.
قُلْ fiilinin mekulü’l-kavli olan اعْمَلُوا عَلٰى مَكَانَتِكُمْ cümlesi, emir üslubunda talebî inşâî isnaddır.
Emir üslubunda gelmiş olmasına rağmen tehdit, korkutma ve tehaddi manalarına geldiği için, mecaz-ı mürsel mürekkebtir.
Mecrur mahaldeki ism-i mevsûlun sılası olan لَا يُؤْمِنُونَ cümlesi, müspet muzari fiil cümlesidir. Muzari sıygada gelerek, teceddüt ve tecessüm ifade etmiştir.
اعْمَلُوا - عَامِلُونَۙ kelimeleri arasında cinas-ı iştikak sanatı vardır. Ayrıca اعْمَلُوا fiilinde irsâd vardır.
اِنَّا عَامِلُونَۙ
اِنَّا عَامِلُونَ cümlesi beyanî istinâf veya ta’liliyye olarak fasılla gelmiştir. Fasıl sebebi şibh-i kemal-i ittisâldır. اِنَّ ile tekid edilmiş isim cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır.
İsim cümleleri sübut ifade eder. Asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa, asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karinelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur’an Işığında Belâgat Dersleri Meâni İlmi)
Ta’lil cümleleri anlamı pekiştirmek ve kuvvetlendirmek için yapılan ıtnâb sanatıdır.