Hûd Sûresi 121. Ayet

وَقُلْ لِلَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ اعْمَلُوا عَلٰى مَكَانَتِكُمْۜ اِنَّا عَامِلُونَۙ  ...

İman etmeyenlere de ki: “Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız.”
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَقُلْ ve de ki ق و ل
2 لِلَّذِينَ kimselere
3 لَا
4 يُؤْمِنُونَ iman etmeyen(lere) ا م ن
5 اعْمَلُوا yapın ع م ل
6 عَلَىٰ
7 مَكَانَتِكُمْ imkanınızın elverdiğini ك و ن
8 إِنَّا biz de
9 عَامِلُونَ yapmaktayız ع م ل
 
Allah Teâlâ bu kıssaları, geçmiş olayları anlatıp insanları bunlardan haberdar etmek, ahlâkî erdemleri canlı ve etkili bir şekilde telkin etmek, müşriklerin verdikleri sıkıntılar karşısında Hz. Peygamber ve diğer müminleri teselli etmek, onların inanç ve sebatlarını kuvvetlendirmek maksadıyla anlatmaktadır. Kıssaların çoğu kere birden fazla ahlâkî anlam taşıyan farklı yönleri bulunduğundan Kur’an aynı kıssayı değişik sûrelerde tekrarlamakta ve her defasında bunlardan birine dikkat çekmektedir. 121 ve 122. âyetler ilâhî mesaja kulak vermeyen, bu kıssalarda anlatılanlardan öğüt ve ibret almayıp Hz. Peygamber’in aleyhinde kötülükler planlayan kimseler için tehdit yollu bir uyarı mahiyetinde olup Allah ve resulünün emrine uymadıkları takdirde cezalandırılacaklarına işaret etmektedir (Râzî, XVIII, 81).

Kaynak :Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 208
 

وَقُلْ لِلَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ اعْمَلُوا عَلٰى مَكَانَتِكُمْۜ

 

Fiil cümlesidir. وَ  istînâfiyyedir.  قُلْ  sükun üzere mebni emir fiildir. Faili müstetir olup takdiri  أنت ’dir.

الَّذ۪ينَ  cemi müzekker has ism-i mevsûl,  لِ  harf-i ceri ile birlikte  قُلْ  fiiline müteallıktır. İsm-i mevsûlun sılası  لَا يُؤْمِنُونَ ’dir. Îrabtan mahalli yoktur.

لَا  nefy harfi olup olumsuzluk manasındadır.  يُؤْمِنُونَ  fiili,  نَ ’un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul  و ’ı  fail olarak mahallen merfûdur.

Mekulü’l-kavli,  اعْمَلُوا ’dur.  قُلْ  fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.

اعْمَلُوا  kelimesi  نَ ’un hazfıyla mebni emir fiildir. Zamir olan çoğul  و ’ı   fail olarak mahallen merfûdur.

 عَلٰى مَكَانَتِكُمْ  car mecruru  اعْمَلُوا  fiiline müteallıktır. Muttasıl zamir  كُمْ  muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur. 


 اِنَّا عَامِلُونَۙ

 

İsim cümlesidir.  اِنَّ  tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir, ismini nasb haberini ref eder. 

نا  mütekellim zamiri  اِنَّ ’nin ismi olarak mahallen mansubdur.

عَامِلٌۜ  kelimesi  اِنَّ ’nin haberi olarak mahallen merfûdur.

 

وَقُلْ لِلَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ اعْمَلُوا عَلٰى مَكَانَتِكُمْۜ 

 

İstinâfiye olarak fasılla gelen ayet, emir üslubunda talebî inşâî isnaddır.

قُلْ  fiilinin mekulü’l-kavli olan  اعْمَلُوا عَلٰى مَكَانَتِكُمْ  cümlesi, emir üslubunda talebî inşâî isnaddır.

Emir üslubunda gelmiş olmasına rağmen tehdit, korkutma ve tehaddi manalarına geldiği için, mecaz-ı mürsel mürekkebtir.

Mecrur mahaldeki ism-i mevsûlun sılası olan  لَا يُؤْمِنُونَ  cümlesi, müspet muzari fiil cümlesidir. Muzari sıygada gelerek, teceddüt ve tecessüm ifade etmiştir.

اعْمَلُوا - عَامِلُونَۙ  kelimeleri arasında cinas-ı iştikak sanatı vardır. Ayrıca  اعْمَلُوا  fiilinde irsâd vardır. 


اِنَّا عَامِلُونَۙ

 

اِنَّا عَامِلُونَ  cümlesi beyanî istinâf veya ta’liliyye olarak fasılla gelmiştir. Fasıl sebebi şibh-i kemal-i ittisâldır.  اِنَّ  ile tekid edilmiş isim cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır. 

İsim cümleleri sübut ifade eder. Asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa, asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karinelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur’an Işığında Belâgat Dersleri Meâni İlmi)

Ta’lil cümleleri anlamı pekiştirmek ve kuvvetlendirmek için yapılan ıtnâb sanatıdır.